Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07-01-2011, 04:18 PM   #2 (permalink)
smyrna1
Guest
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 275
Tesekkür: 828
273 Mesajinıza toplam 1,033 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
smyrna1 is just really nicesmyrna1 is just really nicesmyrna1 is just really nicesmyrna1 is just really nicesmyrna1 is just really nice
Standart Cevap: Burası Sendai....

12 Nisan 2009 21:13

Bugün kapalı bir havada japon kardeşlerimiz ile birlikte kiraz ağaçlarının
çiçek açmasını kutladık. japonlar kiraz ağaçlarının çiçek açtığı ancak asla
meyve vermediği bu günlere hanami diyorlar. Bu bizdeki hidrellez gibi bir
şey olmalı.

Buradaki arkadaşların tanıdığı japonalar ile bu şehrin orta yerlerinde bir
yerlerde çevresi pembe çiçeklerini açmış kiraz ağaçları ile çerçeveli bir
parkta piknik yaptık. Japonlara köfte ikram ettik. Onlarda bize geleneksel
yemeklerinden ikram etti. Onların yemekleri bizim damak tadımıza pek uymuyor
açıkçası. Çiğ balık ve yengeç etini pirinçle sarmalayıp yosun ile
bağlamışlar. Bizdeki dolma gibi . İşte şusi dedikleri şey bu. Bir kere
ısırıp bıraktığımı gördüklerinde alışırsın diyorlar. Ancak tatlı olarak
getirdikleri şeyler güzel . Ayrıca pirinçten yapılmış sıkıştırılarak üçken
kalıplar haline getirilmiş yiyecekleri de var. Bunlarda tuzsuz olduğundan
bize güzel gelmiyor.

[image: Hanami by * Yumi *.]

Heralde genellikle tuzsuz yemelerinden ve hamur işi yememelerinden olmalı,
burada şişman insana rastlamak hemen hemen mümkün değil. Henüz ekmek yiyen
bir japon görmedim. Biz de burada kare şeklinde, yumuşak, bir poşetin içinde
10 ar 15 erli satılan tos ekmeklerinden yiyoruz.

Piknik alanı aileleri ile birlikte bizim gibi piknik yapmaya gelen gruplar
ile doluydu. Parkın bir köşesinde geleneksel japon müzği eşliğinde
geleneksel kiyafetleri ile dans eden gruplar vardı. Bu ortama bir festival
havası katıyordu.

Her nasıl Türkiye de Japonlar dikkat çekiyor ise burada da biz dikkat
çekiyoruz. Sokaklarda yürürken bazen japonların bakışlarını üstünüzde
hissedebiliyorsunuz. Piknikte de bizim japonlar ile muhabbet etmeye
çalışmamız kadar onlarda bizim ile muhabbet etmeye çelışıyor. Japonların
ingilizcesi kötü. Bunlar dünya sıralamasında 60. olan bir üniversitede
doktora master yapan öğrenciler .Ancak bizim gibi yabancılar ile muhabbet
etmeyi çok sevdiklerini hemen anlıyabiliyorsunuz. Hiç kimse konuşurken hata
yapmaktan korkmuyor. Konuşurken tıkandığımız yerlerde kahkahayı basıyoruz.
Japonlarla ingilizce konuşmak kadar eğlenceli bir şey olamaz.

Bu tatlı muhabbet faslından sonra biraz da oyun oynadık. Japonlara
ağızlarında kaşıkla yumurta taşıttık, onlarla yakar top oynadık. Onlarda
bize önümüzdeki ufak taslardan bir diğerimizin tasına haşi ile nohut koymaca
diyebileceğimiz oyunu oynattılar. Ben bu oyundan önce iki japondan haşi
tutma dersi aldım. Haşileri(daha da doğrusu bu iki çubuğun ikisine birden
haşi diyorlar heralde) güzel tuttuğumu gören etrafımdaki japonlarden birde
alkış aldım.

Rinko Kido bir japon kız. Japonyanın güneyinden bir yerlerdenim ve burada
kimya da master yapıyorum ve amerikelı bir ailenin yanında kalıyorum diyor.
Konuşurken tıkanıp söyleyecek kelime bulamayınca kahakahayı basıyor. Benim
10 gündür burada olduğumu öğrenince çok şaşırıyor.

Heralde burada bahar ayları böyle festivaller ile geçyor olmalı ki Rinko
Kido da bana ayrılmadan önce bir piknik davetiyesi veriyor. Bu davetiyenin
üzerinde *'Please join us for a picnic lunch, games, hiking and
fellowship.'* yazıyor.

Bu piknikte bu ayın 29 unda Çarşamba günü. Bu gün burada resmi tatilmiş. Bu
pikniğin hikmeti nedir bilmiyorum. Hayırdır inşallah.
Burası Sendai...
smyrna1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla